Akhisar’da zeytin ağacı ev gibidir. Kimsenin sabahı onsuz başlamaz, mutfaklarda kızarmış ekmeğin kokusu zeytinyağımınız kokusuna karışır, kışlıklar zeytinyağsız hazırlanmaz, Bu topraklarda zeytin bir meyve değil, hayatın ta kendisidir.
Biz bu işin içinde doğduk, büyüdük. Dedemizin diktiği ağaçtan yağ alırız hâlâ. Gölgesinde uyuduk, bazen de oyun oynadık. Zeytin burada sadece geçim değil, göç etmeme sebebidir. Çocuklarımız okusun diye biz ağacın dibinde kaldık. İşte o yüzden bizim yağımızın tadı başka, kokusu başka, kıymeti bambaşkadır. Erken göç edenlerde geri gelme, bir avuç zeytin toprağı alma telaşındadır, buyursunlar geri gelsinler.
Akhisar’ın toprağı biraz kireçlidir, ama bereketlidir. Zeytine “sabır” öğretir. Sabahın çiğiyle uyanan Domat zeytini, güneşi görünce şişer; Uslu’su ince kabuğuyla yağını içinde saklar. Ticari olarak daha çok “Gemlik zeytini” adıyla bilinen Trilye, yağ kalitesi bakımından ülkemizin en kıymetli zeytinlerindendir.
Her biri zamanında toplanmalı, nazını bilen ellere vermelidir. Biz biliyoruz çünkü yıllardır o dallardan konuşmadan anlaşıyoruz. Bazen fısıldaşırız; çocuklarımızın rızkı senin dallarında diye. J
Saim Usta olarak, bu yağı sıkarken ne katıyoruz dersen… Katkı değil, inanç katıyoruz. Sofranıza gelen her şişede; sabah erken kalkmış bir işçinin teri, traktörle taşınmış zeytinlerin sıcaklığı, taş değirmende çıkan ilk damlanın heyecanı vardır. Yağımız ne çok acı, ne yavan; tıpkı Akhisar insanı gibi: net, sade, içi dolu.
Bu zeytinyağı sadece lezzet değil, sağlık taşır. Damarını açar, kalbini korur, bağırsaklarını rahatlatır. Biz bilim adamı değiliz belki ama büyüklerimiz “günde bir kaşık iç, senden hastalık uzak dursun” diye boşuna demedi. Şimdi bilim de aynısını söylüyor. Kalp doktoru da, diyetisyen de aynı kaşığı öneriyor. Ananemiz, çocuğuma anne sütünden başka hiçbir şey vermezken, bir çay kaşığı zeytinyağı içirip, karnını yağ ile ovduğu günlerde aklımda.
Zeytinyağı bu toprakta altınla bir tutulur. Çünkü biz onunla büyüdük, doyduk, şifa bulduk. Şimdi de sizlere, o özenle, o emekle getiriyoruz. Her şişe, bu toprakların diliyle hazırlanmış bir selamdır: “Afiyet olsun, sağlıkla kalın.”
Giritli Saim Usta / Neşe Hanım