Giritli Saim Usta Zeytinyağı şişesinin kapağını açtım ve neler oldu…
Önce kokladım, taze kesilmiş çimen kokusu içime doldu, elma kokusu bile alırsın. Bu doğallığın kokusudur; içindeki polifenollerin izidir.
Zeytin yağı tatmak için dilinizde başka hiçbir tat olmamalı , küçük bir yudum alın, yağ diline yayılsın,
Hafif bir meyvemsilik hissedilir. Tat ne çok acı ne çok yumuşaktır. Dengelidir. Dilin kenarlarında bir burukluk dolaşır. Ardından boğazdan geçerken bir tık yanma olur. Bazıları buna “yakıcı” der ama bu aslında yağın içindeki faydalı maddelerin işaretidir. Boğazda hafif yakma, iyi yağın imzasıdır. Eğer hiç yakmıyorsa, ya rafine edilmiştir ya da ömrü dolmuştur.
Tat testinde dikkat etmen gereken en önemli şey, damağında kalan his. Ağızda temizlik hissi bırakır mı? Ya da midede ağırlık yapar mı? İyi bir zeytinyağı temiz çalışır; içtikten sonra ferahlık verir. Ağır değil, iç açıcıdır. Çünkü doğrudur, hilesizdir, tazedir. Ama şunu bil ki, en iyi tadım, sofrada olur. Bir dilim köy ekmeğiyle, bir parça beyaz peynirle, domatesin üzerine dökülen ilk kaşıkta. İşte o anda zeytinyağının sadece lezzet değil, bir karakter taşıdığını anlarsın. Sofralarında yemeğin yanında mutlaka banmak istersin.
Saim Usta olarak biz, yağımızın her damlasını bu testten geçiririz. Tadına bakar, kokusunu çeker, boğazımızdan geçiririz. Çünkü siz sofrada ne yaşıyorsanız, biz önce onu yaşarız. Damakta kalan her iz, bizim için bir sözdür. Ve biz, sözümüzü sadece iyi zeytinyağıyla veririz.
“Siz de gerçek tadı arıyorsanız, Giritli Saim Usta’nın Soğuk Sıkım, Naturel yağlarını şimdi keşfedin.” Sözümüz garantidir.